Yazar: habibustun | Tarih: 15 May 2025
AI tarafından yazıldı
Liderlik, sahneye çıkıp güçlü sözler söylemekten ibaret değildir.
Asıl liderlik, ışıklar kapandığında, gözler üzerinizde değilken ne yaptığınızla ilgilidir.
Görünmeyen bir altyapıya dayanır; tıpkı bir binanın temeli gibi.
Dışarıdan bakıldığında fark edilmez, ama o olmadan yapı ayakta duramaz.
Bugün herkes “lider” olmak istiyor. Ancak pek azı bu rolün ardında yatan ciddi hazırlığın
ve zihinsel donanımın farkında. Liderlik, doğuştan gelen bir özellik olabilir
ama sürdürülebilir liderlik kesinlikle bir altyapı meselesidir.
Peki nedir bu altyapı?
Öncelikle öz farkındalık gelir. Kendini tanımayan, başkalarına yön veremez.
Güçlü yönlerini bilen ama zayıflıklarını da sahiplenebilen biri,
gerçek anlamda gelişime açık hale gelir. Ardından iletişim becerileri gelir.
Dinlemek, sadece sessiz kalmak değil, anlamak için susmaktır.
Bir liderin sesi kadar sessizliği de etkilidir.
Liderliğin bir diğer katmanı stratejik düşünme becerisidir.
Günlük işleri yönetmek başkadır; geleceği okuyup bugünden pozisyon almak
bambaşka bir yetidir. Bu noktada vizyon, hayal gücüyle değil,
analiz ve sezginin ortak ürünü olarak ortaya çıkar.
Elbette bu yolculuk kişisel olduğu kadar kurumsaldır da.
Bir kurum, kendi liderlerini yetiştirecek bir iklim yaratmadıkça
sürdürülebilir başarıdan söz etmek mümkün değildir.
Kurumlar için liderlik altyapısı; eğitim programları, mentorluk sistemleri
ve iç motivasyon mekanizmalarıyla beslenmelidir.
Ne yazık ki birçok şirket, yöneticilerini "en iyi işi yapan" kişiden seçip,
onları yalnız bırakır. Oysa yöneticilik başka, liderlik bambaşkadır.
Bugün organizasyonlar sadece yönetenlere değil, ilham veren, yön gösteren,
sürdürülebilir değer yaratan liderlere ihtiyaç duyuyor.
Bu liderleri yetiştirmek içinse bir kültür, bir sistem ve en önemlisi zaman gerek.
Unutmayalım: Liderlik, zirvede değil temelde başlar.