Yazar: habibustun | Tarih: 15 May 2025
AI tarafından yazıldıMesela faiz haramdır. Bu, İslam’ın üzerinde en açık şekilde durduğu ekonomik yasaklardan biridir. Kur’an’da defalarca vurgulanmış, Peygamber Efendimiz (sav) tarafından net biçimde yasaklanmıştır. Buna rağmen, bugün yaşadığımız dünyada, hele ki modern ekonomik sistemde, faiz adeta damarlarımızdan akan kan gibi sistemin her yerine işlemiş durumda.
Ancak mesele burada bitmiyor. Asıl mesele, Müslüman bireylerin bu konuyu nasıl ele aldığıdır. Faizli işleyiş sadece bankalarla sınırlı değil; kamu borçlanmasından kredi kartlarına, emeklilik fonlarından ev alımına kadar birçok alanda bizi kuşatmış durumda. Yani mesele sadece "Ben kredi çekmiyorum" demekle çözülmüyor. Bu, yangını görüp “Ben kibrit yakmadım” demeye benziyor.
Bugün birçok Müslüman, "Ben faiz kullanmıyorum" diyerek bu gerçeği geçiştiriyor. Fakat unutmamalıyız ki, bireysel temizlik, sistematik bir kirlenmeyi ortadan kaldırmaz. Sistem zaten faiz üzerine kurulu. Bu sistemin içindeyken, çoğu zaman farkında bile olmadan dolaylı olarak faizli yapının bir parçası hâline geliyoruz.
Oysa bu konuda daha fazla konuşmamız, sorgulamamız, çözüm aramamız gerekmez mi?
Faizsiz bir yaşam talebi sadece bireysel bir dini tercih değil, aynı zamanda ahlaki ve sosyal bir duruştur. Adil, paylaşımcı ve dayanışma temelli bir ekonomik düzen için ses çıkarmamız gerekiyor. Alternatif finans modelleri, katılım sistemleri ya da sosyal dayanışma ağları geliştirilmedikçe bu sessizlik hem inancımızla hem de vicdanımızla çelişir hâle geliyor.
Elbette herkesin bu sistemden tamamen kopması şu an için mümkün değil. Ama en azından bu çarpıklığı normalleştirmemek, çocuklarımıza “daha adil bir sistem mümkündür” diyebilmek için, faize karşı net bir duruş göstermeliyiz.
Belki sistem değişmeyecek ama biz değişebiliriz. Susarak değil, konuşarak. Geçiştirerek değil, sorgulayarak.