Geçtiğimiz yedi gün içinde Türkiye ve çevresinde toplamda 500’e yakın deprem kaydedildi. Kimisi gece uykularımızı böldü, kimisi gün ortasında bizi tedirgin etti, kimisi ise sadece cihazların hissettiği, sessiz uyarılarla geçti. Ancak bu sarsıntıların hepsi aynı şeyi söylüyor: Bu topraklar yaşıyor, hareket ediyor ve biz hâlâ depreme karşı yeterince hazır değiliz.

Konya’da Şaşırtan Deprem

Alışık olmadığımız bir bölge, Konya’nın Kulu ilçesi... 15 Mayıs 2025 tarihinde 5.2 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. İç Anadolu’nun görece stabil kabul edilen zemininde böyle bir büyüklük, sadece bölge halkını değil, uzmanları da düşündürdü. Depremin sadece 6.9 km derinlikte olması, yüzeye yakınlığı dolayısıyla etkisini artırdı. Bu, fay hatlarının sanıldığından daha aktif olabileceğini bir kez daha gösteriyor.

Girit ve Ege: Her Zamanki Gibi Huzursuz

Ege Denizi ve Girit açıkları da son günlerde hareketliydi. 6.0 büyüklüğündeki Girit depremi (14 Mayıs 2025), sismik açıdan aktif bu bölgenin potansiyelini tekrar gözler önüne serdi. Sarsıntı deniz altında, 80 km derinlikte meydana geldiği için kıyılarda büyük bir etki yaratmadı. Ancak bu, gelecekte daha sığ ve yıkıcı bir depremin olmayacağı anlamına gelmiyor.

Kuzey Anadolu Fayı da Sessiz Değil

Amasya, İstanbul açıkları, Marmara Denizi gibi yerlerde 4’ün üzerinde sarsıntılar kaydedildi. Her biri, Kuzey Anadolu Fayı’nın farklı segmentlerinde yaşanan gerilimlerin küçük yansımaları. Özellikle Silivri açıklarında yaşanan 4.0 büyüklüğündeki deprem, "Büyük Marmara Depremi" beklentisiyle yaşayan milyonlar için endişe verici bir hatırlatma oldu.

Deprem Sadece Bir Doğa Olayı Değildir

Deprem, yalnızca bir doğa olayı değil; bir hazırlık sınavıdır. Bu sınavda başarı, can kayıplarını, ekonomik kayıpları ve travmaları azaltmakla ölçülür. Türkiye, jeolojik olarak deprem kuşağında yer alıyor. Bu gerçek değişmeyecek. Değişmesi gereken ise bizim yaklaşımımız.

• Binalarımız ne kadar güvenli?


• Toplanma alanlarımız nerede?


• Acil durum çantalarımız hazır mı?


• Çocuklarımıza deprem anında ne yapmaları gerektiğini öğrettik mi?

Son Söz: Sarsıntıları Ciddiye Alalım

500 deprem bir uyarıdır. Ülkemizin her köşesinden gelen bu küçük sarsıntılar, büyük depremin ayak sesleridir. Unutmayalım; depremler değil, ihmaller öldürür. Bilinçli toplum, sağlam yapı, etkili yönetim ve sürekli hazırlık... Bu dört ayak üzerine kurulu bir deprem stratejisi, geleceğimizi kurtarabilir.