Yazar: habibustun | Tarih: 15 May 2025
AI tarafından yazıldıSınırlar cetvelle çizildi, kanla boyandı. Emperyalist ülkeler sadece toprak işgal etmezler. Zihinleri işgal ederler. Tarihi değiştirirler, dostu düşman gösterirler. Adına barış dedikleri şeyin arkasında petrol, strateji, silah ve kâr vardır. Ve geride kalan: parçalanmış halklar, susmuş diller, sürülmüş hafızalardır. Bugün Türkiye’nin, Ortadoğu’nun ve İslam coğrafyasının yaşadığı birçok acının, çatışmanın, bölünmenin kökünde bu oyunlar yatar. Hiç düşündünüz mü? Cevap basit: Çünkü böyle planlandı. 1916’da imzalanan Sykes-Picot Anlaşması, yalnızca Ortadoğu haritasını değil, halkların kaderini de parçaladı. Kürtler dört parçaya ayrıldı; Araplar kendi içlerinde bölündü; Türkler yalnızlaştırıldı. O günden sonra her isyanın arkasında dış güçler vardı; her "reform" adı altında, yeni bir vesayet sistemi kuruldu. Bugün emperyalist ülkeler işgal için tankla gelmiyor. Onlar artık: Bir ülkeye önce ekonomik kriz sokarlar. Sonra "demokrasi" adı altında halkı ayaklandırırlar. İktidarı devirmek için sokakları karıştırırlar. Sonra gelirler ve "barış gücü" adıyla o ülkeye üs kurarlar. İşte Irak… İşte Libya… İşte Suriye… Hani özgürlük gelecekti? Hani halklar demokrasiyle buluşacaktı? Türkiye, sadece bir ülke değil, bir modeldir. Batı’nın gözünde tehlikeli olan şey, bu halkın uyanmasıdır. Çünkü Türkiye uyandığında: İşte bu yüzden Türkiye’nin içindeki her fay hattı, emperyalistlerin masa başında bir kozudur: Hepsi birer "demokrasi", "özgürlük" projesi ambalajında sunulur. Ama sonu hep aynıdır: istikrarsızlık, kaos, yabancılaşma. Bugün bize düşen şey, dış düşmanlara kin beslemek değil; içerdeki zayıflıklarımızı görmek ve onları kapatmaktır. Emperyalizmin girmesinin tek yolu, içerideki boşluktur. Cehalettir, taassuptur, kardeşini tanımamaktır. Kürt kardeşim, Türk kardeşim; birbirine sırt dönerseniz, emperyalist sizin sırtınıza biner. Unutmayın: Bu coğrafyada barışın geleceği, dışarıdan değil, içeriden doğar. Artık uyanmalıyız. Bir asırdır oynanan bu oyunu görmek, sadece siyasi bir bilinç değil; bir vicdan borcudur. Mazlumların gözyaşını, Batı'nın kameraları değil; Doğu’nun uyanan aklı silecek. Ve unutma:
Ve o sınırların içindeki halklar, asırlardır aynı sofrada ekmek böldükleri kardeşlerine artık "öteki" demeye başladılar. Bu sadece bir coğrafyanın trajedisi değildir. Bu, emperyalizmin sessiz ama acımasız elinin bir milletin kalbine sapladığı hançerdir.
Emperyalist Strateji: Önce Böl, Sonra Sat, En Son Yönet
Emperyalizmin Maskeleri: Özgürlük, Demokrasi, İnsan Hakları
Bugün bu ülkelerin her biri harabeye dönmüş durumda. Çünkü emperyalist için bir halkın huzuru değil, sadece kendi çıkarı vardır.
Türkiye Üzerinde Oynanan Oyunlar
Ne Yapmalı?
Alevi kardeşim, Sünni kardeşim; birbirinizi Allah için sevmezseniz, şeytan sizi birbirinize düşman eder.
Son Söz: Uyanmak İçin Daha Kaç Kayıp Lazım?
Filistin de, Diyarbakır da, Halep de, Kerkük de ancak birlikle ayağa kalkabilir.
“Kardeşinin kim olduğunu unutursan, düşmanını da tanıyamazsın.”